5 Haziran 2014 Perşembe

DÖRDÜNCÜ HAMD

Sahih-i Müslimde:
Ebu Hüreyre <radıyallahü teala anh> nakleder:
Hazret-i Resulullah <sallallahuü aleyhi ve sellem> buyurdu ki, (Bir kimse günde yüz kere La ilahe illallahü vahdehü laşerikeleh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir dese Allahu teala ona on köle azad ile yüz sevap iyilik yazar ve yüz günahını affeder. O gün akşama kadar  şeytandan emin olur ve bundan faziletli iş olmaz.)
Naklederler ki, şeyh Hallac-ı Mansur mahbus iken Şibli <kuddise sirruh> geldi ve sordu.
-Muhabbet nedir?
Mansur:
-Bunu benden bugün sorma. Yarın beni imtihan için meydana çıkarırlar ve asarlar. O zaman cevabını al, dedi.
Sabah oldu. Mansuru meydana çıkardılar. Şibli hazretleri cevap için bekliyordu. Mnasur dedi ki:
(Muhabbetin evveli ölmek, sonu ise yanmaktır. Ey derviş! Her kim aşk sarayına ayağını basarsa, gönlümüm halka olan bağlarını koparıp, Hakka bağlasın. Sonra muhabbet bayrağını marifet köşküne diksin.)
Nüyükler demişler ki:
Eğer kul isen yük çek. Arif ise, bir yerine bin çek. Muhib isen, mahbubun nazına tahammül et. Muvahhid isen, elini herşeyden kaldır, ayağını başkasından geri çek. Öyleyse mahbubların cemali ışık kaynağına; aşıklar, etrafında dönen pervaneye benzerler. Muhibler akıllı, başkaları ise delidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

5 Haziran 2014 Perşembe

DÖRDÜNCÜ HAMD

Sahih-i Müslimde:
Ebu Hüreyre <radıyallahü teala anh> nakleder:
Hazret-i Resulullah <sallallahuü aleyhi ve sellem> buyurdu ki, (Bir kimse günde yüz kere La ilahe illallahü vahdehü laşerikeleh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir dese Allahu teala ona on köle azad ile yüz sevap iyilik yazar ve yüz günahını affeder. O gün akşama kadar  şeytandan emin olur ve bundan faziletli iş olmaz.)
Naklederler ki, şeyh Hallac-ı Mansur mahbus iken Şibli <kuddise sirruh> geldi ve sordu.
-Muhabbet nedir?
Mansur:
-Bunu benden bugün sorma. Yarın beni imtihan için meydana çıkarırlar ve asarlar. O zaman cevabını al, dedi.
Sabah oldu. Mansuru meydana çıkardılar. Şibli hazretleri cevap için bekliyordu. Mnasur dedi ki:
(Muhabbetin evveli ölmek, sonu ise yanmaktır. Ey derviş! Her kim aşk sarayına ayağını basarsa, gönlümüm halka olan bağlarını koparıp, Hakka bağlasın. Sonra muhabbet bayrağını marifet köşküne diksin.)
Nüyükler demişler ki:
Eğer kul isen yük çek. Arif ise, bir yerine bin çek. Muhib isen, mahbubun nazına tahammül et. Muvahhid isen, elini herşeyden kaldır, ayağını başkasından geri çek. Öyleyse mahbubların cemali ışık kaynağına; aşıklar, etrafında dönen pervaneye benzerler. Muhibler akıllı, başkaları ise delidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder